Mine Nur Şen

Sahneye adım atarken "gerçek hayatı" kapıda bırakmak, tiyatronun en eski klişelerinden biridir. Mine Nur Şen ise bu kuralı tersyüz edenlerden. O, sahnede devleşmek için "ayağının çamurundan" korkmuyor; aksine o gün ruhunda ne taşıyorsa, ödüllü oyunu "Yıldız"a onu katıyor. Boğaziçi Üniversitesi koridorlarında, kimya mühendisliği formülleriyle başlayan yolculuğunun nasıl sosyolojiye, oradan da sahne ışıklarına evrildiğini okurken şaşıracaksınız. Afife ve Sadri Alışık ödüllerini aynı yıl kucaklamasına rağmen, başarısını hala "her şey olması gerektiği gibi oldu" sakinliğiyle karşılıyor. Zeugma Müzesi'nin büyüsünden İstanbul'un kalabalığındaki o güvenli yalnızlığa uzanan bu sohbette, sadece bir oyuncuyu değil; hayatı, tesadüfleri ve "o an"ı kucaklayan gerçek bir hikaye anlatıcısını tanıyacaksınız. 

EN
They say leave your troubles at the stage door—but Mine Nur Şen didn't get that memo, and thank god for that. Instead of shedding her reality, she brings her "muddy shoes" into the spotlight, channeling the raw emotion of her day into her award-winning character, "Yıldız". Her trajectory is anything but linear; starting with chemical engineering equations at Boğaziçi University and pivoting to the study of sociology and drama, Şen has crafted a career that defies the expected. Despite sweeping both the Afife and Sadri Alışık awards in a single year, she remains refreshingly grounded, viewing her success through a lens of serenity rather than ego. From the timeless echoes of the Zeugma Museum to finding solitude in Istanbul’s chaos, this conversation reveals more than just an actress—it uncovers a storyteller deeply in love with the "now".